MÜSİAD : Yerli tekstil makinesi de üretilsin

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi’nin ‘Tekstil ve Deri Sektör Kurulu’ toplantısı Hilton Otel’de yapıldı. Sektörel Dost Meclisi toplantıları ile Bursa ekonomisinin lokomotifi olan sektörlerin durumunu sorgulayan ve geleceğe dair vizyon oluşturmaya gayret eden MÜSİAD Bursa Şubesi, Tekstil ve Deri Sektör Kurulu toplantısı ile “Teşvik Paketi’nin Bursa’ya etkileri”, “Sektörde ara eleman ihtiyacı ve meslek edindirme kursları”, “Tekstil makinelerinin Bursa’da üretilmesi” ve “Bursa’da teknik tekstil çalışmalarının teşvik edilmesi” konularını irdeledi.

 

Dost Meclisi toplantısına Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay ile AK Parti Bursa Milletvekilleri Önder Matlı ve Hakan Çavuşoğlu da katıldı.

 

MÜSİAD Bursa Şubesi Tekstil Deri Sektör Kurulu Başkanı Rıdvan İmamoğlu, yaptığı konuşmada yeni teşvik paketi ile bazı kentlerin tekstilde avantajlı hale geldiğini vurgulayarak Bursa tekstil sektörünün de bu sürece uygun strateji belirlemesi gerektiğini söyledi. 

 

MÜSİAD Tekstil Deri Sektör Kurulu olarak; sektördeki en önemli sorunlarının başında gelen nitelikli ara eleman ihtiyacının karşılanması için Milli Eğitim, KOSGEB ve ilgili kurumların yoğunlaştırılmış meslek edindirme kursları düzenlemesini talep etiklerini söyleyen İmamoğlu,  “Hükümetimizin meslek liselerinin önünü açmasını destekliyoruz. Ancak, meslek liselerinde sektörün ara eleman ihtiyacını karşılayacak spesifik bölümlerin açılmasını veya verilen eğitimlerin iş hayatının taleplerine yönelik olarak yeniden düzenlenmesini istiyoruz” dedi.

 

İmamoğlu, konuşmasında Türkiye’nin artık kendi tekstil makinelerini üretmesinin zamanının geldiğini de vurguladı. “Bunu başaracak beyin gücünün ve altyapının ülkemizde var olduğuna inanıyoruz” diyen İmamoğlu, gerekli olan altyapı çalışmalarının devlet tarafından yapılarak, özel sektörün bu konuda özendirilmesini istedi. İmamoğlu, “Otomotiv yan sanayinde oldukça güçlü olan firmalarımız, gerek teknolojik altyapıları ile gerekse deneyimli ekipleri ile tekstil makineleri konusunda da üretim yapabilirler. Cumhuriyetimizin 100. yılında, yerli otomobil, yeri uçak gibi  ‘Made in Turkey’ markalı tekstil makinelerini de üretmeliyiz kısacası.  Tekstil makineleri üretiminde, kendimize yeterli hale gelmemiz gerektiği gibi makine ihraç eden ülke ve şehir haline de gelmeliyiz. Ayrıca, sektörümüzü güçlü kılmak için teknik tekstilde de atılım yapmalıyız” şeklinde konuştu.

 

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Çepni  ise, Bursa’nın lokomotif sektörü tekstilin hedeflerini iyi koyması gerektiğini söyledi. “Karamsar tablo çizmeye gerek yok” diyen Hasan Çepni, “Bursa Türkiye’de tekstil sektörünün lokomotif kenti. Gerçekten değişim, dönüşüm dediğimiz kısımda bir hayli mesafe aldık ama alınması gereken de çok mesafeler var. Cari açığımıza katkısı olacağına inandığımız tekstil makinelerinin üretimi çok isabetli bir karar. Çünkü hepimiz bu konuda finans kayıpları yaşıyoruz. Türkiye’nin önemli ölçüde dövizi gidiyor. Biz bu üretimlerin de yapılabileceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Hasan Çepni, MÜSİAD’ın Türkiye’nin örnek alınan kurumu olduğunu aktarırken öncülük edilen konuların bir bir hayata geçmeye başladığını söyledi. Çepni, “MÜSİAD Türkiye’nin yüz akı bir kurum. 23 yaşında ama gerçekten delikanlı yaşta. Bursa Şubesi olarak, ‘Türkiye kendi otomobilini yapmalı’ dedik, şimdi gelinen noktaya bakın, ayrıca Sakarya’da yaptığımız savunma sanayimiz ile ilgili toplantının ardından bir yıl içinde ilk savaş gemimizi denize indirdik. Bunlar önemli gelişmeler. Raylı sistemleri konuştuk yine belli noktaya geliyor. Umarız tekstilde de önemli atılımlar olacak. Bunları hep teşvik eden MÜSİAD var. Gereken çalışmaları da ilgililerle paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

Toplantıda bir sunum yapan Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği (UTİB) Başkanı İbrahim Burkay da, tekstil ve hazır giyimin Türkiye’nin vazgeçemeyeceği bir sektör olduğunu kaydetti. Burkay, istihdam, kurlar, iç ve dış piyasa anlamında fırsat ve tehditlere bakıldığında tekstilin öneminin ortaya çıkacağını aktardı.

 

Dünya ekonomisine ve tekstil- hazır giyim sektörüne ilişkin çarpıcı verileri katılımcılarla paylaşan Burkay, “Dünya dış ticareti bugün 17.5 trilyon dolar seviyesine gelmiş durumda. Tekstil hazır giyim sektörünün payı ise 750 milyar dolar. Biz bu pazara talibiz. Sektörde ise artık teknik ve fonksiyonel tekstil önem arzediyor. Toplam 750 milyar dolar olan tekstil ticaret hacminin yüzde 40-45 civarı giyim tekstilleri, yüzde 30 mekan tekstili, yüzde 25’i de teknik ve fonksiyonel tekstilden oluşuyor” diye konuştu.

 

UTİB Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın Türkiye’nin önemli bir ekonomi merkezi olduğunu dile getirdi. Çeşitli değerlendirmelere göre, Bursa’nın ülkenin en dinamik kentlerinin başında geldiğini söyleyen Burkay,  Türkiye’nin 2023 hedefinin 500 milyar dolar ihracat olduğunu hatırlattı.

 

Bunun dünya ticaretinden yüzde 1.5 pay almak demek olduğunu ifade eden Burkay, “Eğer hedefleri tutturmak istiyorsak ABD ve Çin gibi dünyanın en büyük ithalatçı ülkelerine odaklanmamız gerekiyor. Bu anlamda yurtdışı seyahatleri çok önemli. Hiçbir işiniz olmasa bile yurtdışına çıkın analiz yapın” dedi. 

 

İbrahim Burkay, konuşmasında teşvik paketi ile doğudaki kentlerin yatırım için cazip hale getirildiğini söyledi.  Türkiye İhracatçılar Meclisi olarak yeni bir çalışma başlattıklarını bildiren Burkay, “Şimdi biz kümelenme politikası ile yatırımları birleştirmeyi hedefliyoruz. Bursa’da bebe ya da giyim konfeksiyoncuları toplanarak teşvik paketi kapsamında 6. Bölge olarak belirlenen merkezlerde yatırım yapmalı ve desteklerden yararlanmalı” şeklinde konuştu.

 

Toplantıya katılan AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu da, MÜSİAD tarafından yapılan toplantıların ülke yararına yeni fikir ve projelerin ortaya çıkması açısından önemli olduğunu söyledi.

Hakan Çavuşoğlu, 2023 hedefinin belirlendiğini hatırlatarak, “Anadolu insanı kendi önündeki bariyerleri açtıktan sonra bir toplumsal dönüşümü ortaya koydu. Böylece bir kalkınma atılımı gerçekleştirdi. Demokrasi yaşamının tüm topluma hakim olmasıyla ekonomide önemli gelişmeler yaşanmaya başladı.  Yanı başımızda Avrupa Birliği ülkeleri yanarken Türkiye en az hasarla krizi atlattı” ifadesinde bulundu.

 

“Ticari hayatı düzenleyici çalışmalar imza attık” şeklinde konuşan Çavuşoğlu, “Ticaret kanunu çıkardık. Bütün endişeleri giderici yasalar ortaya çıktı. Arabuluculuk yasası da çıktı. Davaların çatışmacı ortamından çözüme dönük yeni bir anlayış kabul görmüş oldu. Teknik tekstil ürünlerinin kullanılmasının zorunlu hale getirilmesi önemli. Siz tekstil konusunda ki bilgi ve deneyimlerinizi bu şekilde ortaya koyarsanız gerekli çalışmaların bu doğrultuda cevap bulduğunu da şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonrada göreceksiniz” dedi.

 

AK Parti Bursa Milletvekili Önder Matlı ise, MÜSİAD üyesi olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasında, yorucu ama bir o kadar da ülke yararına bir meclis çalışma dönemini tamamladıklarını aktardı. Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan ekonomik krizin Avrupa Birliği ülkelerini neredeyse nefessiz bıraktığını söyleyen Önder Matlı, Türkiye’nin güçlü yapısı ve aldığı önemli kararlarla krizlerden etkilenmeden sağlam bir şekilde yoluna devam ettiğini belirtti.

 

Önder Matlı konuşmasını şöyle sürdürdü :

 

“Türkiye de siyasi istikrar krizlerin rahat aşılmasını sağladı. Biz bu filmi 2000’li yıllardan önce görmüştük. Enflasyonsuz günleri hayal ediyorduk. Ak Parti iktidarı sonrasında enflasyonun inmesi ticaretimizi de etkiledi. O zamanlar Ar-Ge, inovasyon gibi kavramlar yoktu enflasyona dayalı bir ticari yapı vardı. Siyasi istikrarın ne kadar önemli olduğunu yaşayarak görmüş olduk. Bütün kesimlerin siyasi istikrara dört elle sarılması lazım. Bugün ülkemizde askeri ve yargı vesayetinden nasıl kurtulduğumuzu konuşuyoruz. 2023 hedefinin başarılmasının önemli bir göstergesi milletçe söz konusu hedefe olan inancımız. Türkiye genç nüfusuyla hedeflere daha yakın. Bizim mutlaka İnsana yatırım yapmamız gerekiyor. Bugün artık işsizlik rakamları tek hanelerde. Ama bizim en büyük sorunumuz mesleksizlik.

Çok ilginç bir durumu paylaşmak isterim. Almanya da çalışanların yaklaşık yarısı 50 yaş üstü. Almanya da 50 yaş üstündekilerin verimliliğini artırmanın yolları aranıyor. Bu anlamda avantajlarımız çok fazla. Bizim hedefimizi iyi koymamız lazım. Ya ekonomide hızlı ilerleme yolu seçilecek ya da 3. dünya ülkesi olmaya devam edeceğiz.”