Türkiye, Hakkını Koruyup Savunduğu İçin Rahatsızlık Uyandırıyor

 Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok güçlü bir öngörüye sahip olduğunu ve Türkiye'nin haklarını korumak için mücadele verdiğini belirterek, "Türkiye, hakkını koruyup savunduğu için rahatsızlık uyandırıyor. Bizim tehdit olarak algılanmamızı sorgulamamız gerekiyor" dedi.

BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, Almanya'da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Hessen Şubesi'nin konuğu oldu. 'Büyüyen Türkiye Ekonomisi' başlığıyla gerçekleştirilen toplantıda Bursa ekonomisinin örnek başarılarını anlatan İbrahim Burkay, Türkiye'nin kalkınma hedefleri doğrultusunda görüşlerini de paylaştı. Toplantının soru-cevap bölümünde ise bir gazeteci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Türkiye'deki siyasi çevrelerin Almanya'da yaşayan Türkler hakkında ve Almanya ile ilgili konularda doğru bilgilendirilmediğini öne sürdü. Bunun üzerine Başkan İbrahim Burkay, istişare ve diyaloğa çok önem veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın aynı zamanda çok güçlü bir öngörüye sahip olduğunu belirtti.

"Cumhurbaşkanımız dünyayı çok iyi okuyor"

Türkiye'nin çok zor bir dönemin ardından 2017 gibi kritik bir yılı geride bıraktığına dikkat çeken Başkan Burkay, bu süreçte Avrupa'da da Türkiye'deki referandumlar kadar önemli seçim dönemlerinin yaşandığını hatırlattı. Başta Hollanda, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerde siyasi nedenlerle Türkiye'nin aleyhine bir kampanya başlatıldığını ifade eden İbrahim Burkay, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı çok iyi okuyor. Bugün bütün fütüristleri dinleyin; hepsi nüfusu doğal kaynaklar kadar kıymetli gösteriyor. Niçin Çin en hızlı büyüyen ülke? Niçin Hindistan en hızlı büyüyen ülkeler arasında? Çünkü nüfus potansiyeli var. Nüfus olduğunda üretim kabiliyetiniz de artar. Ekonomiye canlılık gelir. Avrupa'ya bakın, nüfus yaşlanıyor. Çalışan insan kaynağı her yıl daralıyor. Ekonomik büyümelerini sürdürülebilir kılmak için mücadele ederken, güvenlik zaafı yaşamamak için de endüstri 4.0'a geçmek istiyorlar. Çalıştırmak için dışarıdan göçmen aldıklarında ise güvenlik problemleri artıyor. Bunların hepsi bir plan. Dünyayı iyi okumak lazım. Cumhurbaşkanımız, '3 çocuk' çıkışıyla Türkiye'de yavaşlayan nüfus artışını tetiklemeyi hedefledi. Çünkü bu coğrafyada Türkiye'nin alternatifi yok" diye konuştu.

 

"ABD dünyada yalnızlaşıyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin haklarını koruma noktasında çok güçlü bir mücadele verdiğini ifade eden Başkan İbrahim Burkay, "Bugün gelinen noktaya bakın, ABD yalnızlaşıyor. Fransa da Almanya da Amerika ile bizim Cumhurbaşkanımız gibi mertçe mücadele etmiyorlar ama resmen AB ile ABD arasında ciddi bir güç mücadelesi yaşanıyor. 4 gündür buradayız. Tüm Alman televizyon kanallarında Trump politikalarını ağır eleştiren yayınlar var" dedi.

"Bu coğrafyanın olmazsa olmazı Türkiye'dir. Avrupa bunu çok iyi biliyor. Ama Türkiye için de Avrupa çok önemlidir. Burada bizim istediğimiz tek şey saygı" diyen BTSO Yönetim Kurulu Başkanı Burkay, şöyle devam etti:

"Bizim tehdit olarak algılanmamızı sorgulamamız lazım. Çünkü bizim potansiyelimizi görüyorlar. Dünyada hak, hukuk ve eşit paylaşımı bulamıyorsunuz. Doğal kaynakların büyük bölümü müslümanların elinde ama İslam coğrafyasının durumu ortada. Bunu kırabilecek tek bir ülke var, o da Türkiye"

"Türkiye hakkını koruma gayretinde"

Türk toplumunun kendini koruyacak nitelikleri güçlü kılması gerektiğini vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bunu yaparken de anavatanımızın desteğini almamız lazım. Dünyada çalışmadığımız ülke yok. İyilikler de dostluklar da karşılıklı menfaatlere dayanır. Menfaatler bitince kimse kimseyi tanımıyor. Kendi hakkını savunamayan hiçbir birey veya ülke başka milletlerin de hakkını koruyamaz. Türkiye uzun zamandan beri ilk defa hakkını koruyup savunur pozisyon aldığı için bu rahatsızlık uyandırdı. Normaldir bunlar, pozisyon alıyorsunuz. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yer almak istiyorsunuz. Bunun anlamı, geçeceğiniz 7 ekonomi bundan rahatsızlık duyacak. Aslında onlar yapmaları gerekenleri yapıyor, ancak biz yapmamız gerekenleri yapıyor muyuz? Asıl sorun burada."