Ömer Kumova İnşaat’ın Kayapa Bölgesi’nde 8 farklı projesi olduğunu belirten Kumova, “Bunlardan 3 tanesini tamamladık. Bir tanesinin satışlarının yüzde 75’i tamamlandı, diğerinin yüzde 90’ı tamamlandı. Kalan ruhsatlarımızın üçünde inşaat devam ediyor. Bir tanesi hafriyat aşamasında, bir tanesinin kapalı otoparkları bitti, bir tanesinin de kaba inşaatının yüzde 80’indeyiz. Bunları yakın zamanda satışa açacağız” dedi. Şuanda satışta olan yapıların tamamının eski maliyetlerle yapılmış projeler olduğuna değinen Ömer Kumova, sadece kendi firmalarında değil sektördeki pek çok firmanın halen eski maliyetler üzerinden satış yaptığını ve bu anlamda konut almanın tam zamanı olduğuna dikkat çekti. Stokların bitmesiyle birlikte konut fiyatlarında otomatik şekilde kademeli artış yaşanacağının gözleneceğini ifade eden Kumova, “Stoklar tükendikçe kademeli olarak fiyat yukarı çıkıyor. Benim Bursa için öngörüm, maksimum 5-6 aylık bir stok kaldı. 1,5 yıllık bir öngörümüz vardı bizim ve şimdi 6’ncı veya 7’nci ayda inşaatta üretim yönünden tekrar hareketlenme başlayacak. İnşaat sektöründeki imalat hızı hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak, fakat mevcut durumun çok üzerinde olacak. Şuanda firmalar az da olsa üretime başladılar”diye konuştu.
KAYAPA’NIN DEĞERİ ARTACAK
Ömer Kumova İnşaat’ın 6 yıl önce Kayapa bölgesinde arsa alımı yaparak, bölgeye yatırım yaptığına değinen Ömer Kumova, bu bölgedeki ilk projelerini ise 3 yıl önce hayata geçirdiklerinihatırlattı. Kumova, “İlk projemizin inşaatına 3 yıl önce başladık ama ilk yatırımınızı ne zaman yaptınız derseniz Kayapa’ya, 6 yıl önce arsalar satın alarak başlamıştık diyebilirim. Bu arsalarda imalatları gerçekleştiriyoruz. Şehirler dünyada Batı bölgesine doğru büyüyor. Batı aksına baktığımızda da Beşevler, Ertuğrulkent gibi bölgelerin yapılanması tamamlandı. Ataevler’de kentsel dönüşüm var. Bu bölgeden çıkan insanlar yine şehrin Batı bölgesinde yaşam alanları aramakta. Kayapa, bugüne kadar aslında yapılaşması tamamlanması gereken bölgelerden biriydi. Fakat Ekokent projesinden dolayı beklenti oluşturuldu. 5 yıllık bir süre bu projenin hayatageçirilmesi beklendi. Ekokent planlamasının Büyükşehir Belediye’si tarafından onaylanmaması sonrası, mevcut imara göre bu bölgede inşaatlar başladı. Her bölgede olduğu gibi Kayapa bölgesinde’de doğru projeler üretmek lazım. Kayapa, hiçbir zaman Yunuseli’ne dönmemeli. Burada insan odaklı yaklaşımla, sosyal tesisli, kaliteli, detayları iyi çözülmüş, marka firmaların doğru projeleri olursa, Kayapa yeni Ertuğrulkent olur. Bu anlamda da yatırım cazibesini ve avantajını hep koruyacak ve üstüne koyacaktır” şeklinde konuştu.
Kayapa’nın yatırım cazibesinin olmasında birçok etken olduğuna vurgu yapan Kumova, bunlardan en önemlisinin otobana yakınlık olduğunu dile getirdi. Kumova, “İstanbul projelerinde otobana çok yakın denilirdi ve biz Bursalılar olarak buna anlam veremezdik. Nüfus arttıkça, trafik yükü arttıkça otobana bağlantı noktasına yakınlığın önemi daha da arttı. Bu bölge otobanın dibinde olduğundan dolayı çok önemli bir konumsal avantaja sahip. 10 dk’ da Mudanyayoluna, Yalova yoluna, Ankara yoluna bağlanabilmek mümkün. İzmir, Kemalpaşa, Karacabeyaksına en yakın yerleşim yeri konumunda. Burada yaşayan vatandaş istediği zaman şehrin kalabalığına karışabiliyorlar, istedikleri zaman dingin bir hayat yaşabiliyorlar. Diğer Jestbahis taraan Kayapa bölgesi Bursa’nın en temiz havasına sahip 2 bölgesinden biri. Etrafında yoğun bir yapılaşma olmaması büyük avantaj. Bursa istikametine bakıldığında Küçük Sanayi’ye kadarki alan 1.derece tarım alanı olarak imara kapalıdır. Uludağ Üniversitesinin içindeki Bursa’nın en büyük ağaçlandırılmış alanına yakınlık temiz hava bakımından çok önemli. Diğer taraan Kayapa’nın içinde büyük bir çamlık alanı var. İmar yoğunluğu olmayan bölgede, bu çamlık alan bölgeye değer katan bir alandır. Sonuç olarak bölge etrafında imar yoğunluğunun olmamasını ve tatlı esintisini de dikkate aldığınızda bölgenin Bursa’nın havası en temiz alanlarından olması çok normal. Kayapa, Hasanaağa ve Akçalar sanayi bölgelerine yakın olması, diğer taratan Karacabey ve Mustafakemalpaşa tarafındaki işyerlerine yakın olduğundan dolayı bu bölgedeki yöneticiler tarafından çok ciddi tercih ediliyor.” şeklinde konuştu.
GELİŞİM 5 YILDA TAMAMLANIR
Bu bölgedeki gelişimin ve yapılaşmanın tam anlamıyla 5 yıl içinde biteceğini öngördüğünü belirten Ömer Kumova, “Kayapa’nın Bursa’ya bakan tarafındaki tepede yapılaşma bu sürede biter. 32 metrelik bulvarın altında kalan ve İzmir yoluna bakan tarafa da ikinci 5 yıl içinde biter. 10 yıllık süreçte burası a’dan z’ye her şeyiyle biter. Altyapı konusunda bir eksiklik yok. Fiberoptik internete kadar tüm altyapı çalışmaları devam ediyor. Batı aksında bakıldığında en doğru bölge Kayapa’dır. Bildiğiniz gibi TEKNOSAB Kayapa’nın daha batısına yapılıyor. Bu bölgede çalışacak beyaz yaka çalışanlarında en çok tercih edeceği bölge bu bölge olacaktır.” dedi.
KUMOVA’NIN KENTSEL DÖNÜŞÜME BAKIŞI
Kentsel dönüşümle ilgili de görüşlerini açıklayan Ömer Kumova, şunları söyledi:
“Kentsel dönüşüm, yanlış bir yol haritası ile başladı. Geçmiş dönemde verilmiş olan 0,50 ilave emsalle bir çözüm üretilmek istendi fakat sonra iptal oldu. Bununla ilgili kaos ortamı devam ediyor ve çözüm aranıyor. İlave emsal vermek bence de doğru değil. Vatandaş depreme dayanıksız evi karşılığında benzer metrekarede bir ev alabileceği beklentisi içine sokuldu. Müteahhit’lerin yapıların altındaki dükkanlara bel bağlayarak kentsel dönüşüm yapmaları doğru bir yol değildi.
Kentsel dönüşüm için farklı şekilde yola çıkmak gerekirdi. Eğer bölge değerliyse, kat malikleri bir araya gelip müteahidi kendileri bularak parası karşılığında yıktırıp ve yaptırabilirler. Farklı bir yaklaşım şekli ise; Büyükşehir belediyesi tarafından şehrin farklı noktalarında hazine arsalarından alan yaratılır ve buradaki parseller imara açılır. Burada yıkılan binalarla ilgili maliyet karşılığında
müteahhide, bu alanlarda fiyat avantajlı olarak arsa teslim ederek kazan kazan modeli yaratılabilir. Depreme dayanıksız evi yerine belirli oranda küçültülmüş depreme dayanıklı
bir ev alacak vatandaşımızda bu sitemde mutlu olabilmeli. Kentsel dönüşüm alanlarında Belediye hissesine kalacak yapılar, yine kentsel dönüşümde kullanılacak şekilde planlanmalı. Bu yaklaşım şekli hayata geçirilebilirse, mahalleleri kalabalıklaştırmadan, altyapı maliyetlerine katlanmak zorunda kalmaksızın kentsel dönüşümü gerçekleştirmiş oluruz.”