BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Türkay mesajında, şunları kaydetti;
“Bağımsızlığını kaybetmektense, ölümü yeğleyen bir ulusun fertleri olarak, tam da bitti denilen noktadan ayağa kalkıp, destanlar yazmanın haklı gururunu yaşıyoruz. 105 yıl önce Çanakkale’de, ardından 19 Mayıs 1919 ile Samsun’da kendisini gösteren direnme azmi, 23 Nisan 1920 ile Ankara’da yeni bir boyuta taşınmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışı, Mustafa Kemal Atatürk’ün, bir komutan olmasının ötesinde, bir örgütlenme dehası olduğunun da kanıtıdır. Öyle bir dehadır ki O, savaş yorgunu, yıkılmış bir toplumu örgütlemiş ve Ankara’da tekrar ayağa dikerek, 3 yıl içinde yeni bir devlet kurmayı da başarmıştır. Aslında kurulacak devletin, halka dayanacağı da 23 Nisan 1920’de ilan edilmiştir.
Ulu Önder, “Bütün cihan bilmelidir ki, artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir” diyerek, Meclis’in Türk Milleti için anlamını açıkça dile getirmiştir.
“Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak/ Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” dizeleriyle başlayan İstiklal Marşımızda Deneme Bonusu anlamını bulan, direnmenin son eve kadar olacağına yapılan vurgu, bugün biraz daha farklı bir anlam kazanmıştır.
Egemenliğin millette olduğunun göstergesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışını, sokaklarda çocuklarımızla kutlamayı canı gönülden isterdik. Ancak yaşadığımız salgın nedeniyle kapandığımız ocaklarımızda, bu kez bir virüse karşı direniş gösteriyoruz. Bu direnişi de kazanacağız. Ancak direnişimiz sürerken, 23 Nisan saat 21.00’da evlerimizin camlarından, balkonlarından, bahçelerinden, bayraklarımızı dalgalandırıp İstiklal Marşımızı söyleyerek, her evi, her ocağı bir kutlama alanına çevireceğiz.
Saat 21.00’da, bir yandan aziz şehitlerimizin anısı önünde saygıyla eğilirken, diğer yandan da dosta düşmana, egemenliğin kaynağı olan Türk Milleti olarak, değerlerimize aynı aşkla sahip çıktığımızı da göstereceğiz.
Atalarımızın kanla, canla kurdukları Türkiye Cumhuriyeti’nin geldiği noktayı, daha iyi yerlere taşıyacak gücümüz olduğuna da canı gönülden inanıyorum.
23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk Bayramımızı evlerimizde ama büyük bir coşkuyla kutlarken, Ramazan Ayı’nın gelişini de yine büyük bir sevinçle karşılıyoruz. Ramazan ayı biterken dertlerimizin de azaldığı bir Türkiye ve dünyaya kavuşmak dileğimi sunuyorum. Evde kalın sağlıkla kalın.”