İnstagram üzerinden BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Av. Oya Eroğlu’nun yönettiği toplantıya katılan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, COVID-19 salgını çerçevesinde Oda olarak yürüttükleri çalışmalar ve salgının ekonomik boyutu hakkında açıklamalarda bulundu. Burkay, kriz sonrası için yapılacak planlamaların en az kriz dönemindeki kadar hayati önem taşıdığına işaret etti.
BURKAY: KRİZİ EN AZ HASARLA ATLATACAĞIZ
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, salgının başladığı ilk günden itibaren üyelerle ve iş dünyası temsilcileriyle aktif görüş alışverişi sürecine devam ettiklerini ve düzenli olarak online toplantılar yaptıklarını vurguladı. Kolay bir süreçten geçilmediğine işaret eden BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay; “Sadece bizler için değil, dünya için de çok yeni ve farklı bir süreç içerisindeyiz. Bu süreci yaşarken hem birçok şey öğreniyor hem de kendimizi geliştiriyoruz. Ülkelerin bu dönemde özellikle sağlık politikalarında ayrışacağını düşünüyorum. Krizi yaşamayan ve bu salgından etkilenmeye ülke yok. Ancak bununla birlikte ayrışan ülkeler de var. Bu anlamda Türkiye’nin performansı çok iyi. Salgının çıktığı ilk günden itibaren doğru stratejiler uygulandığını görüyoruz. İnşallah bu günden sonra da halkımızı koruma adına ortaya koyulan bu yol haritası başarılı bir şekilde devam edecek ve ülkemiz krizi en az hasarla atlatacak” dedi.
DANIŞMA MASALARI 44 BİN ÜYENİN 7/24 HİZMETİNDE
Türkiye’de COVID-19 vakası ilk tespit edildiği andan itibaren Bursa Ticaret ve Sanayi Odası olarak bir ‘Kriz Masası’ oluşturduklarını açıklayan Başkan İbrahim Burkay; “Kriz masasında sektörlerimizin ve meslek gruplarımızın karşılaşabilecekleri ihtiyaçları analiz ettik ve raporladık. Bu raporlarımızı da ilgili tüm kurumlarla paylaştık. Dinamik bir süreç içerisindeyiz. Kriz, her geçen gün önceliklerimizi değiştirebiliyor. Bu anlamda tüm iş dünyamızın yanı sıra ilgili bakanlıklarımız ve yöneticilerimizle de ciddi bir iletişim halindeyiz. Virüs, şirketleri de tehdit ediyor. Finansal anlamda ciddi zarara uğrayan firmalarımız var. Bu anlamda kısa çalışma ödeneği başta olmak üzere çek ödeme destek kredisi, işe devam destek kredisi, Kredi Garanti Fonu’nun limitlerinin arttırılması, vergi ötelemeleri gibi birçok uygulama ve paket açıklandı. BTSO çatısı altında 45 bini aşkın üyemiz var. Bu üyelerimizin büyük bir kısmı orta ve küçük ölçekli işletmelerden oluşuyor. İşletmelerimizin çoğunluğunda da bu gelişmeleri takip edecek profesyonel bir ekip olmamasından dolayı BTSO olarak bir WhatsApp grubu oluşturduk. Günlük 1.200 firmamız buraya yaşadıkları problemler hakkında destek almak için başvuruyor. Çok faydalı bir çalışma oldu. Danışma masamız devreye girdiği andan itibaren günlük Fenomenbet 1.000 firmamız kısa çalışma ödeneği konusunda bizden aldığı desteklerle ilgili kurumlara başvurularını yapabilir hale geldi” şeklinde konuştu.
BTSO’NUN NEFES KREDİSİ TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLDU
TOBB öncülüğünde yürütülen ‘Nefes Kredisi’ çalışması hakkında bilgiler veren Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay; “Bu kredinin mucidi Bursa Ticaret Sanayi Odası’dır. Bizden önceki yönetim tarafından hayata geçirilen bir uygulamadır. Biz göreve geldikten sonra uygulamanın ne kadar önemli olduğunu gördük ve kredi limitlerini arttırdık. Bizim yaptığımız uygulama tüm Türkiye’ye örnek oldu ve uygulanmaya başladı. Şu an Nefes Kredisi’nin Bakanlığımız tarafından onaylanarak hayata geçirilmesini bekliyoruz. Bizim talebimiz çok düşük vade oranlarıyla 200 bin TL olarak uygulanmasıdır. Uygulama başlar başlamaz da üyelerimizin bu kredilerden faydalanması için her türlü desteği vereceğiz” diye konuştu. Burkay, kısa çalışma ödeneğinden mevcut şartlardan dolayı üyelerinin yüzde 60’ının ancak faydalanabildiğini, bu ödenek şartlarının genişletilmesi için talepte bulunduklarını da sözlerine ekledi.
BURKAY: KRİZDEN ÇIKIŞ POLİTİKALARI EN AZ KRİZ POLİTİKALARI KADAR ÖNEMLİ
Kriz sonrası için tüm hazırlıkların çok iyi planlanması gerektiğini belirten Başkan İbrahim Burkay; “Kriz bittiği zaman bütün dünyada özellikle tedarik zinciri anlamında yeni bir oyun kurgulanıyor. Burada bizim hazır olmamız lazım. Bu dönemde kan kaybetmemek mümkün değil. Ancak bu kan kaybının neticede şirketlerimizin hayatına mal olmayacak düzeyde yönetilmesi lazım. Gelişmiş ekonomilere baktığımız zaman özellikle merkez bankaları üzerinden reel sektöre ciddi destekler aktarılıyor. Bu ülkeler neredeyse şuanda gayri safi hasılalarının yüzde 15’lik kısımlarını bitirdiler. Biz biliyoruz ki artık bu kriz bittikten sonra dünya ekonomisinde yüzde 30’luk bir küçülme olacak. En son dünya bankasının açıkladığı tahminler ortada. Burada esasında çıkış politikalarının en az kriz politikaları kadar büyük önem taşıdığına inanıyorum” diye konuştu.
DÜNYANIN KRİZ SONRASI B PLANI TÜRKİYE
Türkiye’nin kriz dönemi sonrasında ‘B Planı’ anlamında olmazsa olmaz ülkeler arasında bulunduğuna işaret eden Burkay, “Yılın 3. ve 4. çeyreğinde biz çok farklı şeyleri konuşuyor olacağız. Gerek Bursa gerekse de Türkiye olarak her türlü gelişmeye hazır olmamız gerekiyor. Ancak bunları konuşabilmemiz için o şirketlerimizin sağlığını koruyabilmeleri büyük bir önem taşıyor. Tedarik zinciri değiştiği zaman, masaya oturduğumuzda elimizin güçlü olması gerekiyor. Dünya, sadece Çin merkezli bir tedarik yapısını sürdürmenin mümkün olmadığını çok net gördü. İşte bu noktada jeopolitik anlamda çok önemli bir Türkiye ve Bursa ön plana çıkacak. Bursa olarak önceden alınan tedbirler nedeniyle herhangi bir sıkıntı yaşamayacağımıza inanıyorum” şeklinde konuştu.