Dernek Üyesi Ceylan Uraz Yiğiterhan moderatörlüğünde Instagram’dan canlı yayın olarak gerçekleşen söyleşide konuşan Hasan Eker, “İlk defa yaşanan, kimsenin çok fazla tecrübesi olmayan bir krizle karşı karşıyayız. Turizm Bakanlığı bir adım attı ama bir takım eksiklikler var. Bir şeylerin yapılması, hiçbir şeyin yapılmamasından daha iyidir. Eksiklikleri tamamlayarak yola devam edeceğiz. Bu dönem biraz da kervanı yolda düzeceğimiz bir süreç olacak” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yayınladığı genelge öncesi TURSAB’ın fikirlerinin alınmadığını ifade eden Eker, “Eğer edilseydik birçok öneride bulunurduk. Ama en azından bir adım atıldı ve artık başladık. Bazı yanlışları görüp düzelterek devam edeceğiz.” diye konuştu.
“TURİZME AYRICALIK TANINMALI”
Bu süreçte bizler de elimizi taşın altına koyuyoruz diyen Eker şöyle devam etti: “Şu an çoğu otelci tamamen sektörü için, turizmin gelişmesi için müşteri olmamasına rağmen otellerini açıyor. Kendilerini kutluyorum. Her şeyi devletimizden beklemek olmaz. Ama bazı durumlar da ihtiyacımız olan şeyler de var. 6 ay önce bugün için hazırladığımız organizasyonlarımızı yapamıyoruz. Önümüzdeki 1 yıl boyunca da satışımız neredeyse olmayacak. Yani 1,5 yılımızı kaybettik. Birçok sektör pandemi biter bitmez iş yapmaya başlayacak. Biz açılsak da 6 ay iş yapamayacağız. Kısa Çalışma Ödeneği çok ivedi devreye sokuldu bundan memnunuz ama özellikle bu dönemde stopaj ve vergi alınmaması, turizme bir ayrıcalık tanınması gerekiyor.”
“ÇOK BÜYÜK TALEP YOK”
Bakanlığın açık büfe ile ilgili önerisine de değinen Eker, “Açık büfelerde sunum şekli değişecek, kepçe servis olacak deniyor ama normal bir açık büfede 60-70 adet ürün oluyor. Onun her birini kepçe servisiyle vermek çok personel gerektirir ve büyük bir alana ihtiyaç Betmatik duyarsınız. Otellerimiz bunun altından kalkmak için muhtemelen büfeleri küçük tutacaklar. Şu an zaten ne iç ne de dış pazarda çok büyük bir talep yok. Daha önce kesinleşen rezervasyonlar gerçekleşecek. Oteller de kapasiteleri düşürecekler gibi duruyor” dedi.
“YANLIŞ BESLENME DE COVID KADAR TEHLİKELİ”
Konuşmasında ‘Sağlıklı Turizm’ vurgusu da yapan Eker şöyle devam etti: “Bundan sonra sağlık turizminin yanı sıra ‘sağlıklı turizm’ konseptinin de gelişmesi gerekiyor. Açık büfelerde maalesef çok fazla yiyor ve sağlıksız besleniyoruz. Yanlış beslenme de bizi gelecekte bir sürü sağlık sorununa götürüyor. Covid-19 ne kadar tehlikeliyse bu da o kadar tehlikeli. Açık büfelerin yavaş yavaş kalkacak olması bu anlamda iyi. Hem israfın önüne geçer, hem de sağlıklı beslenmeye yol açarız. Alacart servise geçmek bu anlamda daha iyi olacaktır.”
HİBRİT KONGRELER
Yeni dönemde yapılacak kongre ve fuar organizasyonlarına da değinen Eker, “Yeni dönemde kongre ve toplantılara hazırlık yapıyoruz. 1.5 metre mesafeye uyarak, maske takarak ve sınıf düzeninde toplantılar yapmayı planlıyoruz. Tabi toplantıların bir kısmını da hibrit kongreler olarak planlıyoruz. Gelemeyen veya gelmek istemeyen katılımcılar da online olarak katılacak. Bu bizlere yeni fırsatlar da doğuracak. Eskiden 500 kişinin direk katıldığı kongre yaparken şimdi online ile birlikte 1500 kişilik kongreler olacak” ifadelerini kullandı.
“KONGRE VE FUARLAR BİTMEZ”
Fiziksel kongreler ve Fuarlar bitiyor görüşüne katılmadığını ifade eden Eker, bu organizasyonların hiçbir zaman bitmeyeceğini söyledi. Eker, sözlerini şöyle tamamladı: “Zaten kongre turizmi diyoruz. Fuarlarda ve özellikle kongrelerde amaç sadece bilgi edinmek değil, mevcut iletişimi geliştirmek, tanıdıklarımızla tekrar bir araya gelmek, güven tazelemek ve sosyal ortamlarda bulunmak. Bu anlamda fiziksel kongreler ve fuarlar bitmeyecek, şekil değiştirecek. Mevcut kongre ve fuarlar devam edecek, bunlara online toplantılar da dahil olacak. Bunlar birbirlerinin yerini alacak değil birbirlerini tamamlayacak şeyler.”