“Yavaş Şehir” için kooperatif kurulacak
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kadın Girişimciler Kurulu üyeleri çalışmalarını basın ile paylaştı
TOBB Karaman Kadın Girişimciler Kurulu Başkam Ahsen Toktay, şu anda üretici kadınlarla kooperatif kurma aşamasında olduklarım söyledi. Toktay, "70-80 kadınla biraraya geldik. Üretici pazarı kurmak istedik. Daha sonrasında kooperatife dönüştürmenin mantıklı olduğunu düşündük. Ermenek güzel bir ilçe ve yavaş şehre aday. Biz de bu çalışmalara destek vereceğiz. Yavaş şehri kadınlarımızın da desteğiyle alacağız" diye konuştu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2007 yılında kadın girişimci potansiyelinin geliştirilmesi daha donanımlı hale getirilmesi ve girişimcilik kültürünün gelişmesine öncülük etmek üzere TOBB Kadın Girişimciler Kurulunu (KGK) kurdu. TOBB KGK, Türkiye'nin 81 ilinde girişimcilik ekosistemini kadınlar için daha elverişli hale getirmek için her yıl yüzlerce faaliyet gerçekleştiriyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun kadınların iş dünyasında hak ettikleri yeri almalarını sağlamak için kurduğu TOBB KGK sayesinde kadınlar arasında girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak önemi her geçen gün artıyor. 7 bin üyesi ile Türkiye'nin en geniş kadın girişimci ağı olan TOBB KGK'nın kurul üyeleri iş kadınları, profesyonel yöneticiler, girişimcilik konusunda akademik çalışma yapan akademisyenler ile bu sahada bölgesel ya da ulusal ölçekte faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşu yöneticilerinden ve girişimciliği destekleyen kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinden oluşuyor. Kadın Girişimciler Kurulunun Türkiye'nin 81 ilinde temsilcilikleri bulunuyor. TOBB İl Kadın Girişimciler Kurulları seçimle iş başına gelen 15 kişilik yönetim kurulundan oluşuyor.
TOBB KARAMAN KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU BAŞKAM AHSEN TOKTAY
TOBB Karaman Kadın Girişimciler Kurulu Başkam Ahsen Toktay, hasta olan üyelerin dahi katıldığı bir sohbette çalışmalarını anlattı. Silifkeli olduğunu söyleyen Toktay, "1986 yılında evlenerek geldim. İki kız annesiyim. Kızlarım üniversiteyi kazandıktan soma ise, Ala Dükkanı kurdum" dedi. Ala dükkanın e-ticaret üzerine bir yapı olduğunu söyleyen Toktay şöyle devam etti: "80 üretici kadınımız var. Kimyasaldan uzak üretim yapıyorlar ve temiz ürün yetiştiriyoruz. Meyve sebze kuruları, peynirler de dahil olmak üzere çeşit çeşit ürünlerimiz var. 20 köyde üretim yaptırıyoruz. Çıkış noktam ise çocuklarım. Onlar üniversiteyi kazanınca, gıda ürünleri göndermek istedim. Ama güvenilir olması için arayıştayken, büyük kızımla bu projeyi geliştirdik. Benim için bir iş değil bu, bir üretim modeli. Tohum, toprak, kadın üreticiler, www.aladukkan.com. tr isimli bir web sayfamız var. Kadınlarımızın önce kullandığı tohuma, soma üretim yaptığı toprağa bakıyoruz. Hijyen çok önemli. Çok eski tohum peşinde oluyoruz. Geniş bir ağımız var. Türkiye'nin her yerine ürün gönderiyoruz ama en çok talepte bulunan yer İstanbul. Ürünlerimizin yüzde 80'i İstanbul'dan talep ediliyor."
YAVAŞ ŞEHİR İÇİN
Kadın Girişimciler Kurulu'nda ilk dönemi olduğunu söyleyen Toktay, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkam Mustafa Gökhan Alkan ve Meclis Başkam Ahmet Çelik'e tüm desteklerinden dolayı teşekkür ettiklerini vurguladı. Toktay çalışmalarını ise şöyle sıraladı: "Çok güzel bir grubumuz var. Güzel çalışmalarımız var. Göreve geldikten sonra ilk olarak 'üretici kadınlar' projesini yaptık. 5 Aralık'ta kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği gün güzel bir etkinliğimiz oldu. Kadınlar mevzu bahis olduğunda, Karaman'da bütün siyasi partilerle bir aradayız. Kadınların psikolojisini çözmemiz gerekiyor. Girişimci kadınlarla da pek çok platformda birlikteliğimiz oluyor. Üniversiteyle güzel çalışmalarımız var. Oya Açıkalın Rashem ve Umut Kuru üzüm hocalarımızla çalışıyoruz. Şu anda üretici kadınlarla kooperatif kurma aşamasındayız. 70-80 kadınla bir araya geldik. Üretici pazarı kurmak istedik. Daha sonrasında kooperatife dönüştürmenin mantıklı olduğunu düşündük. Ermenek güzel bir ilçe ve yavaş şehre aday. Biz de bu çalışmalara destek vereceğiz. Yavaş şehri kadınlarımızın da desteğiyle alacağız." Bir şehrin Yavaş Şehir olabilmesi için, yetmiş ayrı kriteri sağlaması gerekiyor. Türkiye'de şimdiye kadar Muğla Akyaka, İsparta Eğirdir, Çanakkale Gökçeada, Sinop Gerze, Bolu Göynük, Şanlıurfa Halfeti, Bolu Mudurnu, Ordu Perşembe, Artvin Şavşat, İzmir Seferihisar, Sakarya Taraklı, Erzurum Uzundere, Kırklareli Vize, İsparta Yalvaç, Aydm Yenipazar, Muğla Köyceğiz ve Bitlis Ahlat "sakin şehir" kabul edildi. TOBB Karaman Kadınlar Kurulu da, yapacakları çalışmalarla bu konuda farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
NASIL GİRİŞİMCİ OLDULAR?
Ece Duru: “Kuruldaki en genç kadın girişimciyim. Kendi aile şirketimizde çalışıyorum. Gıda mühendisiyim. Şirketimizin adı Duru Bakliyat, şu anda 3 ayrı departmanın yöneticisiyim. Üniversitenin birinci sınıfından itibaren stajerlikten başlayarak çalıştım. İşe tulumumu giyerek başladım. Analiz yaparak devam ettim. 8 senedir bu işteyim, biz dört çocuk ikinci kuşak olarak devam ettiriyoruz, ihracat yaptığımız ürünleri artırmaya çalışıyoruz. Hepimiz farklı alanlarda devam ediyoruz. Son olarak pratik ürün grubunu çıkardık. Bu işin fikir babası babamız. Ama tesisin üretim aşamasında işi ben devraldım ve çalışmaları sonuçlandırdım.”
Elif Tor: “48 yaşında evliyim ve iki tane çocuğum var. Emekli polis memurum. Memuriyetten soma 6 yıl dinlendim. Fotoğrafçılık, treking gibi keyifli işler yaptım. Bir gün ise yolum İstanbul merkezli Yener Gıda'yla kesişti Firmanın Konya-Karaman bölgesinin sorumlusu olarak işe başladım. Biz koku veren mumdan, esansa kadar birçok alanda çalışıyoruz. 2 yıldır bu işi yapıyorum. Hiçbir zaman standart bir polis memuru olmadım. Benim alanım terörle mücadelede psikolojik harekattı. Yine kadının elinin olduğu bir alandı. Orası daha dinamik bir yapı. Burada ise daha hırslı ve kapsamlı olmanız gerekiyor.”
Yasemin Küçükcicibıyık: “Aile şirketimiz olan Uyanış gazetesinde Yazı işleri Müdürü'yüm. Hayata ve ekonomiye anlam katan kadınların hikayelerini yazmayı önemsiyorum. 5 yıldır yapıyorum bu işi, 28 yıldır ise sektördeyim. Basının her alanında, televizyonlarda ve radyolarda görev aldım. Ama ilk göz ağrım hep yazılı basın oldu. 9 yaşmda da bir kızım var.”
Nezahat Ekici: “İcra kurulunda ticaret borsasını temsilen varım. Sivaslıyım, 10 yıldır ise Karaman'da bulunuyorum. İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde pazarlama iletişimi üzerine çalışıyorum. Kurula da bu yönde katkı yapmaya çalışıyorum. Burada teorik akılla pratik akün kesişimini görüyoruz. Teoriyle pratiği birleştirmek zor, ama burada böyle bir imkânımız oluyor. Kağıt üzerinde biz bir şeyler yapıyoruz ama onun yansımasını görmek için, insanların hayatına dokunmak için burası bir fırsat.”
Gülnur Bayrakçı: “Bir aile otelimiz var. Ben burada 2007'den bu yana yöneticiyim. Ailevi nedenlerden dolayı işin basma geçtim ama ürettikçe ve sonuçlarım gördükçe mutlu oldum. Otele kadın elinin değmesinin sonuçlan da güzel oldu. Bir kadm olarak daha ince fikirli oluyorsunuz, ayrıca personelle birebir daha yakın olma, onları daha çok anlama şansınız oluyor.”
Havva Arslan: “Emekli memurum. Organik tarımla uğraşıyorum. Ekşikara üzerine bir bağ yaptım. Aynca domates ve yerel tohumlarla ilgileniyorum. İlaç ve gübre kullanmıyorum. Tohumlan kendim alıyorum. Kendi ürettiğim ürünleri pazarlıyorum. 27 bin dekar üzüm bağımız var. Daha çok kurutmalık ürün üzerine çalışıyorum. Başlangıç noktam ise, bu ürünlerin kaybolmamasıydı. 10 yıldır üretim yapıyorum. İki çocuğum var, kadınlara dönük çalışmalara destek için de buraya geldim.”
Raziye Altunalan: “Eşimin odun kömür deposu vardı, bense çalışmıyordum. Ama bir kefillikten dolayı, bir anda şans oyunlan bayimiz oldu. 11 yıldır bu işi yapıyorum. İlk başlarda bir kadının şans oyunlan bayisi işletmesi ilginç geliyordu. Ama artık herkes alıştı. Odun kömür bitince eşim de yanıma geldi, şimdi eşim de benim çalışanım. Bir kızım, bir oğlum var. Oğlum da benimle çalışıyor. Şanslı bir bayiyiz en son benim bayimden oynanan oyunla 130 bin lira kazandılar.”
Hacer Tuba Akgül: “36 yaşındayım. İki tane çocuk sahibiyim, Tokatlıyım. Karaman'a evlenip geldim. İstanbulda eğitim aldığım sırada, Dünya Hafıza Şampiyonu'yla tanıştım ve beyin sporcusu unvanı aldım. Karaman'da çocuklara bu eğitimi vermek için bir merkez kurdum. 7-12 yaş arasındaki çocukların beyinlerim daha aktif kullanmalarım sağlayacak eğitimler sunduk Çok ilgi gördü ve okul öncesine yönelik talepler de geldi. Ben de anaokulu işine girdim. Karaman'ın Milli Eğitim'e bağlı ilk anaokulunu ben açtım. Kadınları istihdam ediyorum. 13 kişivar, 13'ü de kadın. Beyin sporcusu demek, beyni daha güçlü kullanmak demek. Eğitim kurumlarımızda beyin temelli eğitim modeli uyguluyoruz. Ben de Türk beyin takımındayım.”
Gülnur Özkan: “43 yaşındayım ve Sınıf öğretmeniyim. 23 yaşmda bir oğlum ve 19 yaşmda bir kızım var. Eşim bir bisküvi fabrikasında üst düzey yöneticiydi. Karaman'da gıda sektörü çok gelişmiş durumda. Askere verilen gıda ürünlerinin ihaleleri de genelde Karaman merkezli yürüyor. Ben de bunu değerlendirmek istedim. 2007'de bir şahıs şirketiyle başladım. Halen TSK'yla çalışıyoruz. Askere iaşe olarak verilen ürünlerin ihalelerini kazanırsak, yerel üreticilerden aldığımız ürünlerle bu yükümlülüğü yerine getiriyoruz. Eşim de emekli oldu ve bana danışmanlık yapıyor.”
Nagihan Kara: “Karamanlıyım. 2004 yılında gıda teknolojisi bölümünü bitirdim. İki yıl süreyle gıda firmalarında çalıştım, 2010 yılında ise kendi yerimi açtım. Ulusal ve uluslararası devlet fonlarına danışmanlık hizmeti veriyorum, kalkınma ajansları, Avrupa fonlan gibi alanlara yönelik çalışıyorum. Sistem yöneticiliği de yapıyorum. Her proje çalışması benim için yenilik demek. Yeni bir şeyler öğrenmek güzel.”
Özlem Kaynak: 30 yaşındayım. İstanbulluyum. Polis kızıyım. Üniversiteden soma buraya geldik. Sınavlara hazırlık falan derken, seyahat acentesi kurdum. Eşimle tanıştım. Turizmde ilerlemeye karar verdim. Gezmeyi ve yeni kültürler tanımayı çok seviyorum. Halen iki yaşındaki kızımı da dahil ederek seyahatlere devam ediyoruz. Tüm Türkiye ve yurtdışı turlarımız yar. Karaman'ın turizmi için de çok çalışıyoruz. İstanbul'dan turizm acenteleri çağırdık. Bu şehir için 'neler yapabilirizi' görmek istiyoruz. Bir buçuk yıldır da bir restoranımız var. Eşim Hataylı. O yüzden Hatay mutfağı üzerine çalışıyoruz.
Zeliha Güzelsan: Kafe işletmeciliği yapıyoruz. Eşimle birlikte çalışıyoruz. İki yıl kalenin mutfağında bizzat çalıştım, tathlan ben yapıyordum. Eşim inşaat üzerine çalışıyor. Müşavirlik, yazdım da alanlarımız arasında. Benim ise şu anki görevim işletmeyle ilgilenmek. Yeni şube de açtık. Aynı zamanda ikiz annesiyim.
Gülfem Sözen: 44 yaşındayım. 24 ve 17 yaşmda çocuklarım var. Hizmet sektöründeyiz. Bijuteri işletmemiz var. Yaklaşık 17 yıldır bu işin içindeyiz, ondan önce ev hanımıydım. İşyerinin kuruculuğunu yaptım. Soma çocuklarla birlikte ben de okudum. Ziraat teknikeriyim. Bir ara kadın giyimi üzerine bir dükkan açtım ama sıkıntılı bir döneme girdik ve kapattım. Mağaza müdürlükleri yaptım. Halen ise kurucusu olduğumuz bijuteri dükkanı devam ediyor. Büyük kızım inşaat mühendisi oldu. Küçük kızımın ise işletmeye meyili var.
Şerif Hanım Kızık: 70 yaşındayım. İki tane çocuğum var. Yıllar öncesinde ben terziydim, eşim de fabrikada çalışıyordu. Ama sonra o işi bırakınca, kendi işimizi kurduk. Küçük bir işyerinde gofret üreterek başladık. 41 yıldır bu işi yapıyoruz. Küçücük dükkândan soma artık devasa makineler aldık. Fabrikamızda 13 kişi çalışıyor çünkü tam otomasyonla çalışıyoruz. Günlük 21 ton bisküvi ve gofret üretiyoruz. İhracat da yapıyoruz. Tüm bu yıllar içinde böbreklerimin ikisi de gitmiş haberim olmadı. Ben de eşimle oğlumu işin basma oturttum artık cipimle geziyorum.
Ayşegül Koçak: 37 yaşındayım. İki çocuğum var. Mali müşavirim. Muhasebe memurluğu, müdürlük gibi birçok birimden soma genel sekreter oldum.
İmsak | 06:23 | ||
Güneş | 07:51 | ||
Öğle | 12:55 | ||
İkindi | 15:26 | ||
Akşam | 17:49 | ||
Yatsı | 19:12 |