İzmakpar’ın başarısı planlı ve farklı strateji
Zarif Alp tarafından 1997 yılında Küçük Sanayi’de kurulan İzmakpar, kısa zamanda büyüyerek 2001 yılında NOSAB’daki fabrikasına taşındı. Entegre tesisiyle metale yönelik hemen her türlü imalatı yapan İzmakpar, ürünlerini Avrupa ve Amerika kıtasına ihraç ederek ekonomiye değer katıyor. RUMELİSİAD’ın 8’inci Olağan Genel Kurul’unda başkanlık bayrağını Ömer Kumova’dan devralan Zarif Alp, tecrübe ve deneyimiyle üyelerine ve topluma fayda sağlamayı hedefliyor. Alp, yeni dönemde önemle duracağı iki konuyu ise şimdiden belirledi; eğitim ve ihracat.
Rumeli göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 9 yaşında Bursa’ya gelen ve 1969 yılından itibaren de hayatına burada devam eden Zarif Alp, “İş hayatım küçüklüğümde yaşadığım zorlukların beraberinde geldi” diyor. Babasının bakkal dükkanında hem okuyup hem de çalışan Alp, üniversite yıllarında ticaretle tanışıyor. “O zaman dünyanın en güzel işinin ticaret olduğunu anladım” diyen Alp, 1997 yılında kuzeniyle birlikte kurduğu firmayla, ürünlerini dünyanın dört bir yanına ihraç eder konuma geldi. Geçtiğimiz aylarda düzenlenen genel kurul ile Rumelili Yönetici Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (RUMELİSİAD) başkanlık görevine seçilen Zarif Alp, üyelerine değer katmanın yanında eğitim alanında yapmayı planladığı projelerle gençlere de önemli kazanımlar sağlamayı hedefliyor. ‘Başkanlar ve İşleri’ röportaj dizimizde RUMELİSİAD Başkanı Zarif Alp ile iş hayatını, metal sektörünün pandemi performansını, pandemi sonrasına yönelik ekonomik öngörülerini ve RUMELİSİAD Başkanlığı döneminde hayata geçirmeyi planladığı projeleri konuştuk.
İş hayatınızdan kısaca bahseder misiniz? İzmakpar’ın kuruluş süreci nasıl gerçekleşti?
İş hayatım küçüklüğümde yaşadığım zorlukların beraberinde geldi. Göç ettiğimizde 9 yaşındaydım. O dönem ufak bir bakkal dükkanımız vardı. Ben orada hem çalışıyor hem ders çalışıyor hem de okul zamanına kadar ödevlerimi yapıyordum. Üniversite yıllarımda da farklı işlerde çalışarak para kazandım. İstanbul’a gidip bazı markaların iç çamaşır, kazak, ayakkabı gibi ürünlerini alıp, burada satardım. Bu işten keyif almaya başladım. O zaman dünyanın en güzel işinin ticaret olduğunu anladım. Her ticaret, her satış size inanılmaz bir keyif veriyor. Fakat büyük çapta ticaret yapmanın da zor olduğunu fark ettim. Üniversiteden mezun olduğumda ise önemli bir firmada muhasebeci olarak görev aldım.
Çalıştığınız yerde keyif almıyorsanız, arayışa geçiyorsunuz. “Kendi başarılarımı, kendim görmeliyim” diyorsunuz. Böylece 1997 yılında, Küçük Sanayi Sitesi’nde, kalıpçılık eğitimi almış kuzenimle birlikte iş yerimizi kurduk. Verdiğimiz en önemli karar, sanayi bölgesinde işe başlamaktı. Sonrasında işlerimiz büyüyünce 2001 yılında NOSAB’a taşındık.
Başka alanlarda girişimleriniz var mı?
Entegre bir tesis kurduk. Kalıp, kaynak, lazer, apranti, boru bükme, lazer kesim gibi metale yönelik tüm işlemleri kendi içimizde yapabiliyoruz. Bunun dışında toz boya yapan bir şirketimiz ve Ayada Çit Sistemleri isimli iki ayrı şirketimiz daha var. Bir de Kayapa OSB’de METALP adı altında yeni bir girişimimiz var; orada da metal ile ilgili daha büyük parça üretimine başladık.
Bursa’da sektörünüzde önemli firmalar faaliyet göstermekte, bu noktada firmanızı farklılaştıran, öne çıkaran özellikler nelerdir?
Her şey firmanıza teknolojiyi getirmekle bitmiyor. Önemli olan teknolojiyi nerede, ne zaman, nasıl kullandığınız. Farklı düşünebilme, stratejiyi farklı oluşturabilme en büyük farkındalık. Biz de onu yapmaya çalışıyoruz. Herkesin yaptığı işi, herkesin yaptığı şekilde yapmamaya gayret ediyoruz. İşlerimizi otomasyona entegre etmenin, robotlaşmadan boşalan iş gücünü hangi alanlara kanalize edebilirim gibi konuları değerlendirip, önümüzdeki 5 yılı planlıyoruz. Kısacası, biz planlı ve farklı düşünerek stratejilerimizi oluşturuyoruz.
Son bir yılda birçok sektörde ham madde ve tedarik sıkıntısı yaşanıyor. Sektörünüzde pandemiden kaynaklı böyle bir sıkıntı yaşanıyor mu?
Kendi sektörümüzde, neredeyse 2020’nin başından itibaren fiyat sormamaya başladık. Hammadde ve malzeme varsa aldık. Şu anda metal sektöründe faaliyet gösteren tüm firmaların en büyük sıkıntısı ham madde tedariki. Ağustos, eylül malzemelerini şimdiden depolarımıza çekmeye başladık. Çünkü eylül ve ekimde bu sıkıntıların artacağı öngörülüyor. Şu anda Avrupa ve Amerika’daki müşterilerimiz bile hammadde tedariki için bizden yardım talep ediyor.
Son aylarda Avrupa Yeşil Paktı gündemde. Firma olarak çevreci üretim noktasında gerçekleştirdiğiniz çalışmalardan bahseder misiniz?
Bana göre bütün dünyanın çevreciliğe önem göstermesi lazım. Firmamızda sadece çevre ile ilgili çalışan iki mühendisimiz var ve bunun yanında, dışarıdan destek de alıyoruz. Firma olarak bu konuyu çok önemsiyoruz. Ayrıca çevreci olmamız, yurtdışından gelen misafirlerimize Türkiye’nin farklı düşünüp, yeni bir perspektif çizdiğini hissettirecektir. Biz firma olarak, bütün çalışanlarımızın da dahil olmasıyla çocuklarımızın daha sağlıklı bir gelecekte yaşaması için birçok şey yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
RUMELİSİAD Başkanlığı görevinizde iki ayı doldurdunuz. Bu süreçte gerçekleştirdiğiniz çalışmaları anlatır mısınız?
Pandemi nedeniyle insanlarla beraber olamıyor ve paylaşımda bulunamıyorsunuz. Ama buna rağmen biz online ortamlardan da olsa uzaktan görüşmelerle birçok etkinlik gerçekleştirdik. Bunun yanı sıra, Balkan ülkelerinde Türk eserlerinin maketlerinin yer aldığı Minia Rumeli’nin eksik kısımlarını tamamlamaya yönelik çalışmalarımız oldu.
RUMELİSİAD olarak, en çok önem verdiğimiz konulardan biri de eğitim. Hem meslek liseleriyle hem de üniversitelerle ortak projeler geliştiriyoruz. Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi ile yaptığımız proje kapsamında laboratuvar ve meslek edindirme çalışmalarımız oluyor. Bu çalışmalarla, sanayici olarak gelecek kuşağa faydalı olmaya, onlara yol göstermeye gayret ediyoruz. Hatta onlara, nasıl sanayici ya da ticaret erbabı olacakları konusunda tavsiyeler veriyoruz. Bu, gelecek kuşaklara yönelik en güzel projelerden.
Diğer taraftan, üyelerimizle yeni dünya düzeni, çevre ve teknoloji gibi konuları derinlemesine konuşuyoruz, yapmamız gerekenler ve eksik taraflarımız konusunda fikir alışverişi yapıyoruz. Biz 2022, 2025 ve hatta 2071’e kadar olan süreçleri planlayıp, RUMELİSİAD üyeleri olarak daha iyi ne yapabiliriz konusuna yoğunlaşıyoruz. Ortaklık yaparak güç kazanmaya, o gücü daha yukarıya taşımaya yönelik önemli projelerimiz var. Bu konuda kısa sürede güzel işler yaptık.
Görev süreniz boyunca daha çok odaklanacağınız konu başlıkları neler olacak?
Öncelikli konumuz eğitim olacak. Eğitim, Türkiye’nin geleceği. Mavi yaka dediğimiz, kalifiye iş gücünü kazanmamız lazım. Onlara yönelik ciddi çalışmalarımız var. Üniversiteler ve meslek liseleriyle işbirliklerimiz var. Biraz önce bahsetmiş olduğum Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi ile yaptığımız anlaşma kapsamında, 2021 Eylül ayından sonra buradaki öğrencileri kendi fabrikalarımıza alacağız. İş onlardan neler bekliyor, iş hayatından nasıl başarılı olabilirler gibi konularda onları eğiteceğiz.
Ayrıca Balkanlarla ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerimizi daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Bir diğer önemli hedefimiz ise RUMELİSİAD içerisinde ihracat yapmayan firmaları bu alana yöneltmek.
Eğitimlerle, küçük işletmelerin bir araya geldiği kümelenmelerle bu firmalarımızı ihracatla tanıştırmak istiyoruz.
İmsak | 06:21 | ||
Güneş | 07:49 | ||
Öğle | 12:55 | ||
İkindi | 15:27 | ||
Akşam | 17:50 | ||
Yatsı | 19:13 |