Prof. Dr. Mustafa Kara: “Hayatta gül ve diken birliktedir”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi’nin düzenlediği webinarın konuğu araştırmacı, yazar ve emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara oldu.
Programın açılışında konuşan MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Nihat Alpay, zorlu bir süreçten geçtiğimizi ifade etti. Alpay, “Salgın şartlarında yaşamaya ve iş yapmaya başlayalı 14 ayı buldu. Hakikaten zorlu bir dönemdeyiz. 2020 yılında tüm olumsuzluklara rağmen 1,8 büyüdük. Üretim ve imalat sektöründe bir sıkıntı yok fakat turizm başta olmak üzere hizmet sektöründe ciddi bir problem var. Sağlık ve ekonomi dengesini iyi gözetmek gibi zor bir konu var. Umarım en kısa zamanda bu günler sona erer” dedi.
Alpay’ın ardından söz alan araştırmacı, yazar ve emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara, dünyada olup biten olayların iki kanadı olduğunu ifade etti. Kara şunları söyledi, “Büyükler dünyada olup biten olayların iki rengi olduğunu söylerler. Bunlardan biri sıkıntılı ve üzücü konulardır, bir kısmı da tam aksi huzur ve mutluluk vericidir. Dervişler sıkıntılı olan olaylara celali tecelli, öbür kanatta olanlara da cemali tecelli diyorlar. Şu anda tüm dünyanın yaşadığı bir celali sıkıntı var. Dervişler ve gönül adamları diyor ki celal içerisinde bir cemal vardır. Yani her celali tecellinin içerisinde bir cemali tecelli barınır. Bu pandemiden de bir cemali tecelli çıkacağına inanıyorum.”
“HAYAT SADECE GÜLDEN DE DİKENDEN DE İBARET DEĞİLDİR”
Hayatta gül ve diken yan yanadır diyen Kara, “Ünlü mutasavvıf ve şair Niyâzî-i Mısrî’nin, ‘Cemali zahir olsa tiz celali yakalar anı/ Görürsün bir gül açılsa yanında har olur peyda’ diye bir beyiti vardır. Yani bir gül açılınca, yanında dikenin oluştuğunu her zaman görürüz. Hayat sadece gülden de dikenden de ibaret değildir. Dolayısıyla hayatta gül ve diken birliktedir” ifadelerini kullandı.
“DİN GÖNLÜMÜZÜN VE RUHUMUZUN EĞİTİMİNİ ESAS ALIR”
Kara şöyle devam etti: “Din gönlümüzün ve ruhumuzun eğitimini esas alır. Dinin ana terimi imandır. İmanın yeri de kalptir, gönüldür. Kalp/gönül merkezi bir terimdir, dinin merkezindedir. Allah’a kulluk, kullara insanlık cümlesi ise İslam’ın özetidir. İnsanın eğitilmesi için zaman kadar zemin de olmalı. İnsan denilen varlık uygun bir zeminde eğitilebiliyor. Zemin kayınca olmuyor. Dindarlığımız da böyledir. Dindarlığımızın da bir zemini olmalı. İnsan yavaş yavaş eğitilen bir varlıktır. Bunların hepsi yavaş yavaş olur. Kuran vahyinin yaklaşık 25 yılda inişi de bu espriyi işaret ediyor. Dolayısıyla öyle bir yol bulmalıyız ki bu dindarlık yürüyüşümüze ibadetlerimiz omuz vermeli.”
Farklı zamanlarda yaptığımız farklı ibadetlerimiz var ne güzel ama ibadet daimi olmalı, mevsimlik veya sezonluk olmamalı diyen Prof. Dr. Mustafa Kara sözlerini şöyle noktaladı, “Allah insandaki bıkkınlığı bildiği için ibadetleri çeşit çeşit yaptı. Birbirine benzemeyen ibadetlerimiz var. Tek tip bir ibadet olmaması, hepsinin birbirinden farklı olması için böyle yapmıştır Allah.”Programın açılışında konuşan MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Nihat Alpay, zorlu bir süreçten geçtiğimizi ifade etti. Alpay, “Salgın şartlarında yaşamaya ve iş yapmaya başlayalı 14 ayı buldu. Hakikaten zorlu bir dönemdeyiz. 2020 yılında tüm olumsuzluklara rağmen 1,8 büyüdük. Üretim ve imalat sektöründe bir sıkıntı yok fakat turizm başta olmak üzere hizmet sektöründe ciddi bir problem var. Sağlık ve ekonomi dengesini iyi gözetmek gibi zor bir konu var. Umarım en kısa zamanda bu günler sona erer” dedi.
Alpay’ın ardından söz alan araştırmacı, yazar ve emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Kara, dünyada olup biten olayların iki kanadı olduğunu ifade etti. Kara şunları söyledi, “Büyükler dünyada olup biten olayların iki rengi olduğunu söylerler. Bunlardan biri sıkıntılı ve üzücü konulardır, bir kısmı da tam aksi huzur ve mutluluk vericidir. Dervişler sıkıntılı olan olaylara celali tecelli, öbür kanatta olanlara da cemali tecelli diyorlar. Şu anda tüm dünyanın yaşadığı bir celali sıkıntı var. Dervişler ve gönül adamları diyor ki celal içerisinde bir cemal vardır. Yani her celali tecellinin içerisinde bir cemali tecelli barınır. Bu pandemiden de bir cemali tecelli çıkacağına inanıyorum.”
“HAYAT SADECE GÜLDEN DE DİKENDEN DE İBARET DEĞİLDİR”
Hayatta gül ve diken yan yanadır diyen Kara, “Ünlü mutasavvıf ve şair Niyâzî-i Mısrî’nin, ‘Cemali zahir olsa tiz celali yakalar anı/ Görürsün bir gül açılsa yanında har olur peyda’ diye bir beyiti vardır. Yani bir gül açılınca, yanında dikenin oluştuğunu her zaman görürüz. Hayat sadece gülden de dikenden de ibaret değildir. Dolayısıyla hayatta gül ve diken birliktedir” ifadelerini kullandı.
“DİN GÖNLÜMÜZÜN VE RUHUMUZUN EĞİTİMİNİ ESAS ALIR”
Kara şöyle devam etti: “Din gönlümüzün ve ruhumuzun eğitimini esas alır. Dinin ana terimi imandır. İmanın yeri de kalptir, gönüldür. Kalp/gönül merkezi bir terimdir, dinin merkezindedir. Allah’a kulluk, kullara insanlık cümlesi ise İslam’ın özetidir. İnsanın eğitilmesi için zaman kadar zemin de olmalı. İnsan denilen varlık uygun bir zeminde eğitilebiliyor. Zemin kayınca olmuyor. Dindarlığımız da böyledir. Dindarlığımızın da bir zemini olmalı. İnsan yavaş yavaş eğitilen bir varlıktır. Bunların hepsi yavaş yavaş olur. Kuran vahyinin yaklaşık 25 yılda inişi de bu espriyi işaret ediyor. Dolayısıyla öyle bir yol bulmalıyız ki bu dindarlık yürüyüşümüze ibadetlerimiz omuz vermeli.”
Farklı zamanlarda yaptığımız farklı ibadetlerimiz var ne güzel ama ibadet daimi olmalı, mevsimlik veya sezonluk olmamalı diyen Prof. Dr. Mustafa Kara sözlerini şöyle noktaladı, “Allah insandaki bıkkınlığı bildiği için ibadetleri çeşit çeşit yaptı. Birbirine benzemeyen ibadetlerimiz var. Tek tip bir ibadet olmaması, hepsinin birbirinden farklı olması için böyle yapmıştır Allah.”
İmsak | 06:21 | ||
Güneş | 07:49 | ||
Öğle | 12:55 | ||
İkindi | 15:27 | ||
Akşam | 17:50 | ||
Yatsı | 19:13 |